İstanbul’da Yürüyüş Rotaları
Yürüyüş yapılabilecek bir sürü rota var. Sahiller, ormanlar, parkurlar, caddeler… Yürüdükten sonra yerin, zamanın önemi yok. Uzmanlar günde on bin adım atmanın sağlıklı olduğu söylese de bir yerden başlamak lazım. Hep evde oturan biriysen git gide kilometreyi de arttırmak senin elinde. Aynı yerlerde yürümekten sıkılıyorsan her zamankinde farklı rotalar çizebilirsin, belki bir yürüyüş arkadaşı sana eşlik edebilir veya kafa dinlemek istiyorsan tek başına yürürken kulaklığında bir podcast, sesli kitap veya müzik çalabilir. Vakitin ve kilometrelerin nasıl geçtiğini anlayamayacaksın bile!
1- Polonezköy Tabiat Parkı
Polonezköy, 1775 yılında göç eden Polonyalılar’ın kurduğu bir köydür aslında. Hafta sonu doğanın içinde olmak ve uzun soluklu bir yürüyüş veya koşu yapmak için Polonezköy Tabiat Parkı ideal bir rota oluyor. Park 5 kilometreden oluşuyor. Şehirden birkaç saat uzaklıkta olan Beykoz’da bulunan Polonezköy, içerisinde çeşit çeşit ağaçlar, çiçekler ve kuş sesleriyle hem ruha hem de bedene huzur veriyor. Şehrin kaotik gürültüsünden uzak, sadece doğanın seslerini duyabileceğiniz bir gün yaşatıyor. Toprak zemine sahip parkuruna gölge yapan uzun, görkemli ağaçlar da yürüyüşte sana eşlik ediyor.
2- Emirgan Korusu
Tarihimizde Osmanlı padişahlarına ev sahipliği yapmış olan Emirgan Korusu'nda 19. yüzyılda inşaa edilmiş Beyaz Köşk, Sarı Köşk ve Pembe Köşk olacak şekilde üç tane köşk bulunmaktadır. Çok geniş ve engebeli bir alana sahip olan koruda kendinizi zorlamak istiyorsanız yokuşlardan yukarı ve aşağı koşmak gibi zorlayıcı koşular da yapılabilinir. Hem temiz hava almak hem de Emirgan’ın deniz manzarasını görmek istiyorsanız bu korunun içinde yürümek size göre olacaktır. Şehrin bir bakıma içinde, bir bakıma da karmaşadan uzak, doğa içinde bir alan. Baharda açan laleleri de görmeye değer bir manzara oluşturuyor. İstanbul’un simgelerinden biri olan tarihi Emirgan Korusu, Nisan ayında düzenlenen Lale Festivali’ne de ev sahipliği yapmaktadır.
3- Bebek Sahili
Avrupa yakasının sahili olan Bebek Sahili, Arnavutköy’den başlayarak Rumeli Hisarı’na kadar uzanır. Boğaz manzarasını görmek istiyorsanız bura ideal bir rota olur. Hemen yanda bulunan sahil boyunca her semtte dizili olan kafeler de güzel birer mola durakları oluyorlar. Yürüyüş boyunca tekneler ve tarihi yalılar da göze çarpar. Sahil boyunca yürüdükten sonra Bebek Parkı’na uğramak da bir seçenek.
4- Caddebostan Sahili
İstanbul’un her iki yakasında da olan sahiller, denizin ferah kokusu ve temiz esen rüzgarı içinize doyasıya çekerek huzur bulabileceğiniz rotalar oluyorlar. İstanbul’da Anadolu yakasında yürüyüş demek aslında Caddebostan Sahili demek. Fenerbahçe’den Bostancı’ya kadar uzanan tam 5 kilometrelik zevkli bir pist oluyor. Burada hem bisiklet yolu, hem de özel koşu için toprak zemin bulunuyor. Deniz kıyısında Adalar manzarası ile yürürken biraz yukarıda Bağdat Caddesi’ne çıkabilme imkanı ile konumu çok özeldir. Spor amacı ile gelenler erken saatlerde tenhaykan koşabilir veya gün içinde çimlerde güneşin altında oturabilirler.
5- Belgrad Ormanı
Avrupa Yakası'nda Sarıyer’de yer alan orman, yürüyüş için doğa içinde bulunan bir başka seçenek oluyor. Orman, pek çok bitki ve hayvan türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Su kemerleriyle bilinen Belgrad Ormanı’nda aynı zamanda doğa yürüyüşleri ve piknik gibi etkinlikler de yapılıyor. Birbirinden farklı uzunluklara sahip koşu ve yürüyüş parkurları içeriyor. Sporcuların tercih ettiği Neşet Suyu Koşu ve Yürüyüş Parkuru 6200 metre uzunluğundadır.